Düzen içinde kalınarak düzene karşı mücadele edilemez. Burjuva-feodal sistemin düşünce-yaşam-çalışma tarzına ve alışkanlıklarına bağlı kalınarak ona karşı etkili ve sonuç alıcı mücadele yürütülemez. Mücadele ve bilinçlenme sürecinde esas alınması gereken her alanda ve her yerde sisteme karşı net mücadele bütünlüklü kopuş ve kararlı duruş olmalıdır. Sisteme karşı kararlı duruş ve net kopuş gösterilmediğinde yapılacak devrimcilik sistem içi küçük burjuva devrimciliği olacaktır. Bu tarz devrimcilik devrimi değil reformizmi yaratır. Sistemi yıkmayı hedef almayan örgütsel sürekliliği yaratmayı amaçlamayan tarz, düzen içi tarzdır.
Söylemin düzen dışı olması önemlidir. Ancak yeterli değildir. Asılolan pratiğin ve müdahalenin düzen dışı olmasıdır. Tehlikeli ve tasfiyeci olan devrimci pratiğin yerine sistem dışı sözün konulmasıdır. Yanıltıcı ve aldatıcı olan bu durum aynı zamanda örgütü tasfiye eder.
Sistemin yarattığı, şekillendirip biçim verdiği sınırlar çizip dar kalıplar içinde sıkıştırmaya çalıştığı her şeye karşı mücadele yürütüldüğü oranda gelişme ve ilerleme sağlanır. Üzerinde ciddiyetle ve önemle durulması gereken yaşamdır. Nasıl yaşanıldığı üzerinde sorgulayıcı bakış esastır. Militanı kuşatan daraltıp sınırlandıran düzen içine çeken yaşam biçimlerine insan ilişki ve bağlarına tekrardan kurtulamayarak sürdürülen alışkanlıklara karşı mücadelede netlik ve kopuş tam olmalıdır. Belli zamana sıkıştırılmış ve belli mekanlarla sınırlandırılmış belli ilişkilerle sıradanlaşmış örgütleme red edilmelidir. Pratikte yenilenme ve devrimcileşmeyi esas almaktan uzak alışılmış devrimcilik tarzı hızla terk edilmelidir. Bu tarzda yürütülen devrimcilikle, sisteme karşı ne kapsamlı ve köklü bir mücadele yürütülebilir ne de sistemden tam bir kopuş sağlanabilir. Sürekli bir şekilde kendini tekrardan öteye gidemeyen, pratiğin ateşi içinde sınanıp yenilenmek ve gelişmekten uzak halka ve devrimci değerlere yabancı devrimcilik tarzı mutlaka reformizmi ve revizyonizmi doğurur. Bu tarzı sürdüren kişilikler ve ilişkiler sistem içi kişilikler ve ilişkiler olmaktan kurtulamaz.
Düzen içinde kalarak düzene karşı mücadele verdiğini sananların örgütüne güven verip halkta güven yaratması imkansızdır. Çünkü sistem içi kalmak demek sistemi yeniden başka tarz ve biçimlerde yeniden yaratmak ve devam ettirmek demektir. Yaşam ve mücadele tarzında eski yaşanarak eski yıkılamaz. Eski burjuva-feodal sistemdir. Eski ona ait yaşam ilişkileri bağlar ve alışkanlıklardır.
Küçük burjuvazinin hatırı sayılı bir bölümü sistem içi düşünüş-yaşam-çalışma ve hareket tarzına bağlı kalır. Sistemi rahatsız ve tehdit edici bir öze yıkıcı bir pratiğe ve örgütletici potansiyele sahip değildir.
Günlük yaşam ve çalışma tarzına bakıldığında hemen her gün benzer şekilde benzer tarzda tekrar ve eskiden kopmayan sıkıcı ve bunaltıcı olan, örgütleme gücünden, heyecan ve güven veren karakterden yoksun devrimcilik tarzı küçük burjuvazinin tarzıdır.
Pratikte proleter devrimcilik esas alınarak belirleyici rol oynanmaya çalışılır. Bugünkü sömürücü, baskıcı, yabancılaştırıcı politikalar ve imhalar karşısında devrimci bir kişiliğin direnmesi ancak bulanaklaştırıcı ve çarpıtıcı düşüncelerden ve düzen içi yaşamdan kurtularak başarılır. Proletaryanın doğru görüş ve yaşamı her alanda ve pratikte ortaya konarak sağlam duruş sergilenir.
Küçük mülkiyet sahibinin küçük üreticinin aşırı bir devrimciliğe kolayca geçtiğini ama bu sınıfın tutarlı örgütlü disiplinli ve sağlam bir tutumu benimseyemediği bir gerçektir. Küçük burjuva uzlaşmacı sözde modern devrimci gibi görünen ama her an uzlaşmaya ve teslimiyete hazır kişiliklerin var olması devrimci kişiliğin rolünü daha iyi şekilde oynamasını zorunlu kılmaktadır.
Sorunları hep uzlaşmacı temelde ele alan sürekli kendisini “tehlikeden” ve tehditlerden koruyan bedel ve sorumluluk isteyen görevlerden kaçan kişi yerine, her alanda tüm olumsuzluklara karşı sürekli büyüyen ve her alanda işlerin önünde yer alan seçkin ve güçlü bir devrimci kişilik gerekmektedir.
Devrimci cesaret fedakarlık halka ve değerlere bağlılık, pratikte sınanarak sözde savunuların gerçek olup olmadığı ortaya konulabilir. Kısacası her şey gelip devrimci militanlara bunların örgütleyecekleri temel örgüt ve eylemlerine dayanmıştır.
Toplumsal gerçeklik devrimle mi değiştirilecek yoksa çok cılız işbirlikçi-reformcu yöntemlerle mi?
Düzen içi yaşam derdine düşerek yaşamlarını sürdürmenin çabası içine düşmüş olanlar kendilerini kurtaramadıkları gibi uğruna yoluna çıktıkları halkın devrim davasının sorumluluklarını da yerine getiremezler. Düzen içinde kalarak kırıntı halinde yaşam sürdürenler küçük görev ve sorumluluk almaktan kutulamaz. Yaşamında düzene karşı direnemeyen savaşımında özgürlüğün savaşçısı olamaz.
Devrimci direnişi vazgeçilmez bir yaşam tarzı olarak kabul edip sürdürenler ne pahasına olursa olsun karşı devrimci zorun karşısında halkın devrimci zorunu yaratmak için çaba sarf eder. Kendi bilinçli öfkesi ile halkın bilinçsiz kinini birleştirerek bunu bir patlamaya dönüştürür.
Düşünceden direnmeye cesaretten fedakarlığa felsefeden ahlaka kadar bir çok olumlu özelliği daha şimdiden şahıslarında somutlaştıran seçkin militan tipi kendisini göstermektedir. Devrimci faaliyet içindeki kadroların dönemin ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeteneklere ve özelliklere sahip olabilmeleri önemlidir.
Bugün insanlarımızın yürek ve beyninde sağlam bir devrimci ilgi yaratma zamanıdır. Güven verici devrimci pratiğin içinde ilginin adım adım basamak basamak devrimci örgütlülüğe dönüştürme zamanıdır.