Fransız Maoist Komünist Parti, bir açıklama yayımlayarak Filipinler Komünist Parti önderliğinde savaşan Yeni Halk Ordusu’nun ellinci kuruluş yıldönümünü kutladı.
29 Mart 2019’da, Filipinler Yeni Halk Ordusu 50. Kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu yıldönümü Filipinler Komünist Partisi (FKP) ve Yeni Halk Ordusu’nun (YHO) kahramanlık yoluna dönme fırsatıdır. Filipin halkını ezen üç dağa -emperyalizm, bürokratik kapitalizm ve feodalizm-karşı kitlelerin hizmetinde örnek bir devrimci mücadele hikayesidir bu. FKP ve YHO tarafından önderlik edilen Halk Savaşı, dünyanın dört bir yanında kurtuluşu amaçlayan halklar için bir esin kaynağıdır.
Filipinler Komünist Partisi liderliğinde 50 yıllık halk savaşı
Filipin halkının mücadelesi eskilere dayanır: Bu mücadele, 1895’ten itibaren ulusal burjuvazi ile birlikte İspanyol sömürgeciliğine karşı bağımsızlık savaşıyla başlamıştır. Latin Amerika ve Asya-Pasifik boyunca gelişen Amerikan emperyalizmi 1899’da ilk Filipinler Cumhuriyeti’ne karşı savaşa girerek Filipinlere o dönemde pençelerini atmıştır. Bu dönemin en önemli şehitleri arasında, devrimci nesillere ilham veren ve de vermeye devam eden Andres Bonifacio’nun ölümsüz ismini not edelim.
ABD emperyalizmi, şiddetli bir savaşla, 12 bin ila 20 bin bağımsızlık savaşçısını ve 20 binden fazla sivil Filipinliyi öldürerek Filipinler takımadalarının işgalini zorladı. Üç yıl sonra, Yanki işgalciler Filipinler’in “koruyucuları” adı altında yeni bir rejim ve sömürgecilik uyguladı. Güneyde, Yanki emperyalizminin Moro halkına karşı “pasifleştirme” kampanyası 1910’a kadar sürdü, çünkü Moro halkı şiddetli bir direniş gösterdi.
Filipinler Komünist Partisi’nin 1930 yılında doğuşu bu Amerikan işgali altında gerçekleşti. Ve çok hızlı bir şekilde yasadışı ilan edildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Filipinler, 1942’den itibaren takımadalara hakim olan Japon emperyalizmi tarafından işgal edildi. Amerikan emperyalizminin yerine geçen Japon emperyalizmi, Nisan 1942’de yirmi binden fazla kişinin ölümüne neden olan Bataan ölüm yürüyüşünde olduğu gibi muazzam bir vahşet uygulayarak kendini dayattı. Hukbalahap (“Japonlara Karşı Halk Ordusu”) gerilla savaşı Komünist Parti tarafından, özellikle de üs olarak kullandığı Luzon Adasıyla Arrayat Dağında Japonya’ya karşı direniş amacıyla yaratıldı. İlk kez, ulusal kurtuluş mücadelesi, burjuva politik güçlerinin önderliğinde değil doğrudan komünistlerin önderliğinde yürütülüyordu.
ABD’nin 1945’teki Pasifik saldırısı sırasında, ABD emperyalizmi Filipinler’in kontrolünü tekrar ele geçirdi. ABD ordusu öncelikle, onlara ihanet edip tasfiye etmeden önce Hukbalahap’la bir ittifak kurdu. Sağ oportünistler tarafından önderlik edilen Filipinler Komünist Partisi, bundan sonra legalizm sürecine girdi ve stratejisini Parlamentoya katılım üzerine yoğunlaştırmaya karar verdi. Bu stratejik tam bir başarısızlıktı ve Parlamentoya çok az sayıda adayı seçilen Parti, ikinci seçimlerden sonra hızlı bir şekilde yasaklandı. Ardından iki yıllık süreç içinde sol oportünizmin hızlı zafer umuduyla silahlı mücadeleyi yeniden aktive etti. ABD emperyalizmi için Filipinler, Asya’ya açılan en önemli kapıdır, bu yüzden 1946’da takımadalara verdiği “bağımsızlık” sadece biçimseldir. Komprador kuklalarını saraylara yerleştirdiler ve Halk Kurtuluş Ordusu’nun çok ağır yenilgi aldığı 1954 yılına kadar komünistlere karşı mücadeleyi askeri olarak desteklediler.
Askeri yenilginin ardından, Filipinler Komünist Partisi’nin önderliği, partiyi kriminal derecede pasifizme sürükleyecek olan Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin arkasında hizaya sokarak revizyonist yola daha da fazla batmıştır. Komünist Parti’nin bu yönelimi ve Amerikan emperyalizminin ulusal konjonktür üzerindeki endişe verici hakimiyeti ile karşı karşıya kalındığı bir süreçte, Andres Bonifacio’nun ölüm yıldönümü olan 30 Kasım 1964’te Kabataang Makabayan (Yurtsever Gençlik) kuruldu. Bu anti-emperyalist hareket öncelikli olarak üniversitelerde ortaya çıktı. Bu hareket, 1930’da kurulmasından gerçekte ortadan kalktığı 1960’lara kadar Filipinler Komünist Partisi’nin dürüst, doğru bir analizini ve eleştirisini tesis edecektir. Çin’deki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nden ilham alan İlk Büyük Düzeltme (Rektifikasyon) Hareketi de revizyonizme karşı mücadele içerisinde ortaya çıkmıştır. Çin’deki devrimden ilham alan bu genç komünistler, Mao Zedung’un doğumunun yetmiş beşinci yıldönümü olan 26 Aralık 1968’de Filipinler Komünist Partisi’ni yeniden kuracaklardı.
Yeniden kuruluşundan birkaç ay sonra Filipinler Komünist Partisi, Hukbalahap gazilerini ve genç komünistleri toplayarak devrime esasen komünist liderliği vererek 29 Mart 1969’da Yeni Halk Ordusu’nu kurdu. YHO kurulduğunda sadece 60 savaşçısı ve 9 saldırı silahı ve 26 tek patlar silahı ve tabancası vardı. Filipinler’de daha sonra Yeni Halk Ordusu’na ve Ulusal Demokratik Cephe’ye önderlik eden Komünist Parti liderliğinde, emperyalizme, komprador burjuvaziye karşı yeni demokrasi devrimini ve oradan da sosyalizme ulaşmak için Uzun Süreli Halk Savaşı doğdu.
1969’dan bu yana, YHO Halkın Ordusu’dur, ve bu orduya politik olarak Filipinler Komünist Partisi tarafından önderlik edilmektedir. “YHO gibi bir ordu olmaksızın, halkın hiçbir şeyi yoktur” diye yazıyordu Amado Guerrero, Mao Zedung’u yorumlayarak. Bu Halk Ordusu 1972’de olağanüstü hal ilan eden Ferdinand Marcos diktatörlüğü sırasında büyük ölçüde gelişecekti. Onun ABD’nin arka çıktığı vahşi diktatörlüğü altında YHO, bugün bildiğimiz şekliyle onu halkın ordusu yapacak büyük sıçramalar gerçekleştirecekti.
Halk hizmetinde olduğu için yenilmezdir!
Uzun süreli Halk Savaşı içinde Yeni Halk Ordusunun silahlı mücadelesi yenilmezdir, çünkü haklıdır ve YHO halkın hizmetinde olduğunu her gün kanıtlamaktadır ve kitleler de onu bütün gücüyle savunmaktadır. YHO’nun temel ilkelerine göre, Filipinler Komünist Partisi’nin kitlelere sürekli ve derinden bağlı olan ana örgütüdür. Her şeyden önce, esasen işçi ve köylü ittifakı temelinde Halkın Yeni İktidarını inşa etme ve örgütleme politik çalışmasını yürütür. Üç görevi, uzun süreli Halk Savaşına önderlik etmek, kitleleri harekete geçirmek ve savunmak ve onların milli ve demokratik çıkarlarını desteklemektir.
Bu YHO’nun devrimdeki rolüne işaret eder: kitleleri harekete geçirmek ve devrimci milisleri ve halkın öz-savunma birimlerini oluşturup desteklemek, örgütsüz ve silahsız kitleleri örgütlü ve silahlı hale getirmek. Kitleleri yerel Halk Hükümeti için örgütleyerek ve onların kendi oluşturdukları halk mahkemelerini, organlarını savunarak, Yeni İktidar’ın inşası ve genişletilmesini güvence altına alır. Kitlelerin ve onların çıkarlarını propaganda etmek ve savunmak olarak koyduğu politik çalışmayla YHO halkın hizmetindedir ve esasen kitleler tarafından desteklenen bir güç her şeyi başarabilir.
YHO, devrimci çizgisini korumak ve kitlelere örnek olmak üzere Başkan Mao’nun 3 Büyük Disiplin Kuralını ve Dikkat Edilmesi Gereken 8 Noktayı sürdürmektedir. Sıkı disiplin ve tüm cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelime sahip halka açık olmasıyla YHO, yarı-sömürge, yarı-feodal toplumun baskılarının avantajından faydalanmayarak gerçek bir halk ordusu olmayı garanti ediyor. Komünist Parti önderliğindeki YHO kendilerini hükümete ve yabancı şirketlere satan paralı paramiliter grupların aksine kurtuluşları için kitlelerin temel örgütüdür.
Örneğin YHO, gerici hükümetin yoksul köylüleri ve tarım işçilerini korumasız bıraktığı alanlarda kitlelerin sağlığını ve refahını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır. Kitle tabanında sayıları artan Filipinliler için genel ve politik eğitim vermektedir. Gerici hükümet YHO’ya saldırdığında, YHO’yu Halkın Ordusu yapan okulları ve bakım kamplarını hedef almaktadır. YHO’ya saldırarak, eski devletin hükümeti doğrudan kitlelere saldırmaktadır.
Dünya halkları için bir örnektir
Tüm engelleme ve zorluklarla karşı karşıya kalan YHO 50 yıl boyunca yenilmemiştir. ABD emperyalizmi 1970’li ve 80’li yıllarda Markos gibi vahşi faşist diktatörlükleri kullanmıştır ve Halk Savaşı daha da güçlenmiştir. Devrimci hareket içindeki revizyonizme ve tasfiyeciliğe karşın, YHO’nun silahlı mücadelesi Filipinler Komünist Partisi’nin 1990’lardaki İkinci Büyük Rektifikasyon Hareketi’nden zaferle çıkmıştır.
Kısa bir süre önce, YHO düşmana karşı ölümcül darbe yapma kabiliyetini bir ke daha göstermiştir. Aralık 2018’de Mindanao Adasındaki Agusan del Sur’da CAFGU’nun (hükümetin paramiliter bir birimi olan Vatandaş Silahlı Kuvvetleri Coğrafi Birimi) müfrezesinin ve Özel Kuvvetler taburunun tamamına yönelik bir eylem gerçekleştirilmiş, bu eylemde YHO tek bir mermi kullanmadan esir aldığı halkın düşmanlarından 24 adet yüksek kalibreli tüfek ele geçirmiştir. Şubat 2019’da, YHO, birçok insanı göç etmesine ve çevrenin mahvolmasına neden olacak olan hidroelektrik projesine karşı binlerce Mindoro direnişçisinin mücadelesini desteklemiştir. İşçilerin barışçıl bir şekilde toplanmasını ve onları projenin arkasındaki kapitalist şirkete karşı eylemlerinin nedenleri konusunda bilgilendiren YHO savaşçıları 44 ağır inşaat aracını imha etti. YHO Mindanao’da bir hafta önce YHO’nun saldırılarından çok uluslu şirketleri koruduğu bilinen 1. Özel Kuvvetler taburunun devriye üssüne bir baskın gerçekleştirmişti. 27 Mart 2019’da Batı Visayas’ta, iki kardeş kendilerine işkence ederek infaz etmek isteyen polisten kaçtı ve gönüllü olarak devrimci adalete teslim edilmeyi kabul ederek silah ve mühimmat teslim etti.
Başkan Mao, tarihi yapanların kitleler olduğunu yazmıştı. Filipinler’de, bu gerçeklik, emperyalizmin hakim olduğu yarı-sömürge, yarı-feodal toplumda her türlü baskı ve sömürüye karşı Partinin önderliğinde mücadele eden kitlelerin kahramanlığında somutlanmaktadır. Yeni Halk Ordusu’nu kutlarken onur duyduğumuz işte halk kitlelerinin bu kahramanlığıdır, çünkü bu, Halk Savaşı’na yani sınıf mücadelesinin en yüksek biçimi içinde devrim için savaşan kitlelere öncülük etmektir. Onlar, YHO savaşçılarıdır. Şu anki Devlet Başkanı Duterte “onların vajinalarından vurulmasını” isterken şehit Maria Lorena Barros gibi kendilerini devrimde özgürleştiren kadınlardır. Bunların hepsi, komünizm davası, zafer mücadelesi ve uluslararası işçi hareketi için toprağa düşen Filipinler devriminin şehitleridir. Onların anısı, bizim anımız, mücadeleleri bizim mücadelemizdir. Onlar, yaşamlarını halkın davasına boşuna vermediler, tüm dünyada Marksist-Leninist-Maoist parti ve örgütler kızıl bayrağı yükseltmek için çalışıyorlar. Ve kesin olan bir şey var: Kazanacağız, çünkü gelecek komünizme aittir.
FKP ve YHO proletaryanın iktidarı ele geçirmesinin evrensel stratejisi olan Uzun Süreli Halk Savaşı stratejisini pratikte her gün göstermektedir. YHO üretken bir ordudur, halk hükümetinin demokratik ilkelerini belirlemekte olan bir ordudur, kitlelerin hizmetinde olan bir partidir ve bize Halk Savaşı’nda evrensel olan gerekliliği göstermektedir: Yeni İktidar. Halk Savaşlarıyla dayanışmamızı ifade etmek için, onların mücadelelerini uluslararası hale getirmeli, sınırları aşmalı; emperyalizmin ve eski burjuva devletin gerici hükümetlerinin katliamlarına karşı gerçek enternasyonal dayanışmayı inşa etmeliyiz. Lenin bize, proleter enternasyonalizmin dünya halklarına ve komünistlere karşı mücadelede suç ortağı ve aktör olan kendi emperyalizmimize karşı savaşmayı talep ettiğini öğretmiştir.
Filipinler’deki Halk Savaşı ile dayanışmamız, kendi kurtuluşumuz için ondan ve tüm Halk Savaşlarından öğrenmeyi gerektirmektedir. Bugün Fransa devletinde devrimin üç aracını inşa etmeliyiz. Halk Savaşı, Fransa devletinin somut koşullarına uyarlanmalı, ki bu devlet Filipinler’deki yarı-sömürge, yarı-feodal yapıdan çok farklı bir gerçekliğe sahip emperyalist bir ülkedir. Halk Savaşları devrimin yolunun örnekleri olarak bizi aydınlatıyor ve komünistler olarak ihtiyacımız olan şey bu büyük mücadelelerden dersler çıkarmaktır.
Filipinler Komünist Partisi ve YHO şimdi Halk Savaşı yoluyla ülkelerini emperyalizmden ve kapitalist barbarlıktan kurtarmak isteyen halk kitlelerine ağır baskı altında önderlik etmektedir. Yoldaşlar, kızıl bayrağı Filipinler’in ve dünyanın gözleri önünde taşıyorsunuz, emperyalizmin kapitalist egemenliğine karşı somut bir şekilde savaşıyorsunuz.
Toptan zafere kadar Halk Savaşı!
Yaşasın Yeni Halk Ordusu’nun 50. Yıldönümü!
Digmang Bayan hanggang his tagumpay! (Toptan zafere kadar Halk Savaşı, YHO’ya katıl!)
Filipinler ve dünyadaki Komünist Partiler tarafından önderlik edilen Halk Savaşlarına zafer!
Yaşasın proletaryanın ideolojisi Marksizm-Leninizm-Maoizm!